bu sabah Cahit Sıtkı okurken ağladım anne
oysa daha otuzbeş değilim
yaşamla ettiğim danstan yoruldum anne
sanki un kurabiyesiyle mutlu olan çocuk ben değilim

2 Mayıs 2010 Pazar

UMUTSUZ


bu gece

ilk kere
dua ettim
senden bıkayım diye...
ilk kere
İstanbul kendi boğazını değil, benim boğazımı kıstırdı iki yandan
çizgi filmlerdeki gibi koşarak
dağları, tepeleri aşıp
orada son avaz bağırıp
aynı hızla geri basıp
gözlerim avuçlarıma gelene dek ağlayacak bir yer yok İstanbul’da...
ilk kere Anadolu’nun hiç bilmediğim, ıssız bir köşesini hasretledim
ilk kere
git diyen, kal diyen, bilmiyorum ne yaparsan yap diyen gözlerini
yarısı boş bir kaba koyup
yabani umutlarımı
yarısı dolu o kaptan
bir Sivas Kangal'a yanaşır gibi çekine korka besledim!
dünkü boşu dolu
dünkü eğriyi doğru
dünkü yakını el

dünkü kurağı sel etmek için...

mutsuzlukla güreşip duran benliğimi minderden uzaklaştırmak için
bu masanın başından bir kalksam
bu kalemi artık kırsam
bu mutsuz kollarımı, kulaklarımı, dudaklarımı
mutsuz saçlarımdan çeke çeke
bu dipsiz kuyudan çıkarsam derken
anladığım gerçeğe istinaden içime seslendim:
mutsuz yaşanır, umutsuz yaşanmaz!
umut, bir çocuğun bir avuç çekirdek aldırabilmesinde
umut, vakit yaratmasında bir gencin
bir avuç çekirdeği bir dostla çitlemek için,
umut, bir parça çekirdek kabuğunun ah bir yere düşmesinde
binbir zahmetle yuvaya çekilmesinde,
umut, dara düşüldüğünde
kapısı çalınacak birinin varlığının bilinmesiyle
günün gün edilmesinde!
büyük umutlar yarın için
umutlar bugün için
belki bir umut dün için
geriye dönebilmek için
dünkü çirkini güzel,
dünkü gitleri gel etmek için...
zaman içinde yolculuk olmadığı halde
kader bir yerlerde yazılı, boş laf olmadığı halde
umutlar sardunya, begonya gibi arsız
arsız olduğu kadar umutlar bahtsız
ta çekirdeğinden tutuşup yananlar için...

umutlarımdan umudumu kestiğim için
yeni bir umut içinde
bu gece
ilk kere
dua ettim
senden bıkayım diye...
umut yakını ırak, seli kurak etmek için
umut çek git artık beni bırak için
beni arsız, beni bahtsız umutlarımla baş başa
huzurlu ya da huzursuz – orası seni ilgilendirmez –
ateşe bir sigara ikram edip
bir çift umutlu dize yazabilmek için!
bu gece
ilk kere
isyan ettim
sevda mı bu, eza mı
olmayacak duayla avuçlarımı doldurdum ya
ceza mı diye...
arsız umutlarımla bir olup şımaran ellerime mum suyu gibi yapışan
bahtsız umutlarımı yirmibeş mumluk aydınlatmayan
hem var hem yok senliğinden bıkayım diye
bu gece
dua ettim
ilk kere
kim o demeden kapıyı açan,
kibritle oynayan,
yumurtayı rafadan tutturamayan sahnelerle karelenmiş
sitrik ama ne olursa olsun asit
bu hızlı çekim kabusu geri sarmak için!
kanunu bilmemek mazeret değil caniye ama
sonucunu bilmeden
asıp nevrozla çifte kavrulmuş gecelerimi
dizip tüm kabuslarımı, hatta rüyalarımı kurşuna
yatağım sıcak ya da soğuk – orası seni ilgilendirmez –
eski kedi olmak
yumak yumak uyumak için
dua ettim...
kedi ciğer hikâyesi ziyafetle mi sonuçlanır, zafiyetle mi?
akıntıya kürek çeken aklıselim değil mi?
birbirine düşürdüğün uzuvlarım memur temposundan saptı diye
ödül mü alır, ceza mı
ve tabi kırmızı kar yağar mı?
âşıka umutlanmak için de bahane çok, bulutlanmak için de
umut Alican'ınki de, ağustos böceğininki de
benimki niye olmasın diye
yeni umutlar içinde
bu gece
ilk kere
dua ettim işte...

9 yorum:

  1. ''umutlar sardunya, begonya gibi arsız
    arsız olduğu kadar umutlar bahtsız''
    umutların bahtsızlığı ile sardunyaların pembe dünyası:) senin tezatın benimkine karıştı...evet bu umutsuzluğun içinde umudu buldum...
    duygularına sağlık derim ben,yüreğinden ve kaleminden önce...

    YanıtlaSil
  2. Sabırsızlıkla beklediğim şiirinize kavuştuğum için çok mutluyum.Heyecan ve beğeniyle okudum.Yine oradan oraya savruldu duygularım ve yine çok beğendim.

    YanıtlaSil
  3. o nasıl bir tanımlama dizisidir umut üzerine.....bu benzetmeler ve dizeler kocaman bir yaşanmışlığın izidir ,belli de senini yaşanmışlıklarını bizimki yapacak kadar can-lı,damar-dan anlatmak ta yetenek izidir,yetenek işidir...kalemine sağlık yine,yüreğine ,emeğine ,gözlerine,ama en çok ta umutlarına sağlık...
    dua etmek için açılan ellerin hep kabul olmuş dualarla dolsun......diye bir umut,temenni benimki de işte....

    MELTEM.....(THE LINGUIST:)))

    YanıtlaSil
  4. eski kedi olmak
    yumak yumak uyumak için
    dua ettim...
    çok güzel sözler.. her insanın yaşadığı şeylerden bir şiir oluşturmuşsun ellerine sağlık.. her cümlesinde ayrı bi anlam var. okurken hiç bitmesin istiyorum :)


    Berfu..

    YanıtlaSil
  5. ..........Duygu fırtınası mükemmel... anlatım... için aynı şeyi diyemiyeceğim..:( üzgünüm... ifade kısmı çok felaket....

    YanıtlaSil
  6. yaşanılanlar derlenir toparlanır,bir şiir yazılır,kalem konuşturulur,anlatılır...ya beğenilir kalbe katılır,ya da bir kenara atılır...herkes aynı tadı ,aynı lezzeti bulsaydı,ya da şairce o kaygıyla yazılsaydı...zaten şiir değil kalıplaşmış söz dizileri olurdu okuduğumuz...kimileri ifade kısmını beğenmemiş,ama duygu fırtınasına kapılmış,kimileri şiirden kendince bir tat almış,demek ki herkeste birşeyler bırakmış...
    şiiri beğenmemek ama ona vakit ayırıp okumak ta güzel..ne güzel...

    MELTEM...

    YanıtlaSil
  7. ' şiirin anlatımı için aynı şeyi DİYEMİYECEĞİM!' diyerek olmayacak yerde ünlüyü ve içimi daraltan muhterem, lütfen 'anlatım' derken kastınızı açıklar mısınız?

    YanıtlaSil
  8. ifadeyi felaket bulup aynı zamanda mükemmel bi duygu fırtınasına kapılmak nasıl bi çelişkidir merak ediyorum.. :)


    BERFU

    YanıtlaSil
  9. bu şiirin bendeki yerini biliyorsun...
    senin ağzından sabahlara kadar dinleseem,dinlesem bıkmam...bu gece bir kez daha okudum.
    iyi ki varsın dedim...

    YanıtlaSil