bu sabah Cahit Sıtkı okurken ağladım anne
oysa daha otuzbeş değilim
yaşamla ettiğim danstan yoruldum anne
sanki un kurabiyesiyle mutlu olan çocuk ben değilim

21 Ekim 2013 Pazartesi

KARMAŞIK MI SANA BU ŞİİR?


sana şiirler yazmaya ara veremediğim yıllar boyunca
kalmalar, gitmeler, yerli yersiz kararlardan soğuk derlemeler
süzülüp, serilip, yayılıp durdu dizlerime boylu boyunca
geçer diye bekledikçe sinsice şiddetlenen bir ağrı gibi
derin bir uykuya dalmadıkça başını ezemediğim tutku
ve nefesime ettiğin türlü eziyet ne anlamsa huyunca
küçük kıyamete döndürdü hayatı; bir yere çöktü oturdu...

sana şiirler yazmaktan vazgeçmiş olacağım ah o meçhul gün
geçsin diye uyudukça bastıran ağrıya döndüğünde özlem
nefesim, yepyeni bir eziyete yerlere kadar eğilerek
günden atma, geceden bozma çıkış-girişte selam verdiğinde
iç kafiyeleri kefenleyip sırtına bir güzel çıkın yapmış
-şuursuz değil artık- yarı ölü, yarı diri dikildiğinde
kendini boğdurmanın mideden ruha yayılan tiksintisiyle
kendi kendini boğmanın içdenizime verdiği nedametle
amma ki başka dilde karşılığı olmayan safkan bir sözcüğün
buruk mağrurluğu ile senin canından can buluyor olacak!